Yenidoğan Çetesi Davası - Davanın İlk Haftası Geride Kaldı

Yenidoğan Çetesi Davası - Davanın İlk Haftası Geride Kaldı

İlk duruşması 18 Kasım’da görülen “Yenidoğan Çetesi” ülke gündemine oturmuştu. Dava sürecinin 18 Kasım’da başlayan ilk haftası geride kaldı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama bu hafta da devam ediyor.

Davaya Giden Süreç

Yenidoğan çetesi, ilk kez Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) 27 Mart 2023'te yapılan isimsiz bir ihbar üzerine tespit edilmişti. Ne var ki konu kamuoyuna sızana kadar Sağlık Bakanlığı’ndan ciddi hiçbir adım gelmemişti. Çete kapsamında birçok özel hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin usulsüz şekilde işletildiği, rüşvet ve evrakta sahtecilik yöntemleriyle SGK'dan haksız kazanç sağlandığı ortaya çıkmıştı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 22'si tutuklu 47 sanık hakkında 1399 sayfalık bir iddianame hazırlamıştı. Bakırköy CBS iddianamesinde çete, "suç örgütü" olarak nitelendirilmiş ve örgüt üyeleri beş ayrı kategoride suçlanmıştı: Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyet yürütmek, Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (bebek ölümlerine atıf), Nitelikli dolandırıcılık (SGK üzerinden alınan haksız ödemeler), Resmî belgede sahtecilik, Rüşvet.

Çete Örgütünün Organizasyonu

Doktor Fırat Sarı, Medisense Sağlık Hizmetleri adlı şirketin sahibi ve "örgütün lideri" olarak iddianamede suçlanıyor.

Doktor İlker Gönen ve ambülans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, "örgütün yöneticileri" olarak dosyada yer alıyor.

Dosya kapsamında on kişi "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor. Polis fezlekesinde tüm bu isimlerle birlikte 10 hemşirenin yaptıkları iddia edilen usulsüzlükler de anlatılıyor.

Yenidoğan çetesinin devletin gün bazlı hesaplanarak ödemesini yaptığı "yoğun bakım tedavisi" kapsamında, "sözde tedavi" uygulaması üzerinden kazanç edebilmek adına 19 özel hastane ve birçok "112 Acil" personelini organize ettiği biliniyor.

Yenidoğan bebeklerin sağlık durumları kötü gösterilerek uzun süre yoğun bakımda tutulduğu ve böylece SGK’dan yüksek meblağda ödeme alındığı, entübe edilmediği halde entübe gösterilen bebeklerin kayıtları yapılarak durumlarının manipüle edildiği, uygulamaya aykırı şekilde hasta nakillerinin yapıldığı ve böylece hastanelerin yatak doluluk oranlarının artırıldığı iddiaları dava kapsamında yer alıyor.

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmî belgede sahtecilik" suçlarından toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmî belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor.

İddianamede hayatını kaybeden 10 bebek "maktul", beş kişi "müşteki", SGK İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", Sağlık şirketleri ve hastaneler "malen sorumlu", 47 kişi de "sanık" olarak yer aldı.

Bu arada 9’u İstanbul 1’i Tekirdağ’da 10 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi: Özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar, Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi, Özel Çorlu Reyap Hastanesi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Yargılamanın İlk Haftasında Öne Çıkanlar

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi 28 Ekim'de kabul etti.

Yenidoğan Çetesi davasının ilk duruşması 18 Kasım’da gerçekleştirildi.

Davanın ilk duruşmasında, mağdur ailelerin çoğunun müdahillikleri, "iddianamede yer almamaları" sebebiyle kabul edilmedi.

Sanıklar usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken kasten öldürme gibi suçlamaları reddetti. Birçok soruyu “bilmiyorum” cevabıyla geçiştirdiler, sık sık birbirlerini suçladılar.

Sanıkların ifadelerinde öne çıkan bazı noktalar şöyle:

  • Örgüt yönetmekle suçlanan 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir; hasta yönlendirerek para kazandığını, “5-6 saatlik” sevk sürelerinin “45 dakikaya düştüğünü” ifadesinde kabul etti.
  • Örgüt yönetmekle suçlanan Doktor İlker Gönen ise suçlamaları reddetti.
  • Tutuklu sanık Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında, SGK’dan daha fazla para kazanmak için, ilaç satışı ve hasta şablonlarındaki oynamalar dahil bazı usulsüzlükler yapıldığını kabul etti. Kasten öldürme suçları dahil diğer suçlamaları reddetti.
  • Tutuklu sanık Hemşire Hasan Basri Gök çalıştığı Reyap Hastanesi'ne bebek sevklerinin Fırat Sarı tarafından yapıldığını, SGK'dan para almak için de yatış süresinin uzun tutulduğunu, sanıklar İlker Gönen ile Fırat Sarı arasında hastane paylaşımı olduğunu, ikisinin aynı hastanelere bakmadığını söyledi.
  • Birinci Hastanesi'nde hemşire olan Tuğçe Toptemel, Sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı'yı bebeğin ailesine doktor olarak tanıttığını ve aralarında para ilişkisi bulunduğunu kabul etti.
  • Sanık Sümeyye Aslan, paraların fazla hasta bakmaları karşılığında motivasyon amacıyla verildiğini iddia etti.
  • Sanık Serdar Yüksel savunmasında, Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı'dan para aldığını itiraf etti.